Şu dünya bir hana benzer
Han yıkılır tozar bir günDostu seven rahat ezer
Göz kapanır görmez bir gün
Bu haneye gelen gider
Dünyada imtihan eder
Ne gam kalır ne de keder
Kollar yana düşer bir gün
Boynuna gelir çökerler
Kazana suyun dökerler
Beyaz bir kefen dikerler
Sarılırsın ona bir gün
Evlatların yaşlar döker
Varsa eşin boynun büker
Ateş yanar odun tüter
Son abdestin alın bir gün
Hem teneşire koyarlar
Sıcak suyunan yuyarlar
Hep gözü yaşlı dururlar
Tabuta koyarlar bir gün
Merasimlerle gidersin
Musalla taşa konarsın
Sessiz sedasız kalırsın
Namazın kılarlar bir gün
Gelirsin kabrin başına
Bakmaz yavrunun yaşına
Baykuşlar konar taşına
Kabrine koyarlar bir gün
Üstüne atarlar toprak
Biter dikenli bir yaprak
Derler gelin sual sorak
Melekler gelir bir gün
Fakir aşığa dost himmet
Çekilir kabirde zahmet
Yoktur orda hiç merhamet
Yılan çıkar sokar bir gün
Fatma dünyanın ahvali
Hem günahkarsın zavallı
Bu dünya budaklı dallı
Sur düdüğü çalar bir gün
AŞIK FATMA AHISKA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder